top of page

MUSTANG

 

Ä°nebolu'da geçen bir hikayeyi ele alan Mustang, beÅŸ kız kardeÅŸin özgürlükleri için verdikleri mücadeleye odaklanıyor. Lale ve kardeÅŸleri oynadıkları bir oyunun çevreleri tarafından beklenmedik bir skandala dönüÅŸtürülmesi sonucu adeta ev hapsine mahkum olurlar. Bu durum öyle bir noktaya sürüklenir ki evde evlilik planları dahi yapılmaya baÅŸlanır. Ancak beÅŸ kardeÅŸ üzerlerinde kurulan bu baskıları yenip özgürlüklerine kavuÅŸmak için yeni yollar arayacaktır. BaÅŸlıca rollerini GüneÅŸ Åžensoy, DoÄŸa DoÄŸuÅŸlu, Elit Ä°ÅŸcan, TuÄŸba SunguroÄŸlu ve Ä°layda AkdoÄŸan'ın paylaÅŸtığı filmin yönetmeni ise Deniz Gamze Ergüven'dir.(Beyazperde)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Oscar adaylarının açıklandığı sırada o beÅŸ film arasında Türk filmi görünce çok sevinmiÅŸtim. Elbette ki filmin yönetmeni Türk,oyuncular Türk ve konuÅŸan dil Türk olduÄŸundan böyle milliyetçilik duygularım kabararak bu filmi ‘’Yabancı Dilde En Ä°yi Film’’ kategorisinde el üstünde tutucam.. E evet tutucam..(Filmi izledi) Peki ya siyasi görüÅŸler? Sinematografi? Göze batan major hatalar? Peki bunları görmezden mi gelmeliyim? Yoksa feminist olarak Türk toplumunun bir kısmını hemen hemen iyi ÅŸekilde anlatmış deyip de yerden göÄŸe kadar övmeli miyim? Sizce sinema siyasete bulaÅŸmalı mıdır? Yoksa ÅŸu ana kadar izlediÄŸim bütün filmler siyasetin içindeydi de ben mi daha ne izlediÄŸimi bilmiyorum? Aklımda bu kadar fazla soru varken sizce neye göre filmi eleÅŸtirmeliyim? EleÅŸtiri yapmak bir konu üzerine sadece kötü yorumda bulunmak deÄŸildir, o konunun can alıcı noktalarını bulup o yönde konuÅŸmaktır aynı zamanda. O zaman baÅŸlıyorum:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Deniz Gamze Ergüven, Mustang filmini ilk Türkiye üzerinden Oscar’a göndermeye çalışmış fakat ret yemiÅŸ,bunun üzerine o, yaÅŸadığı ülkeden yani Fransa’dan göndermeyi denemiÅŸ ve ikinci denemesinde hem Fransa’da kabul edilmiÅŸ hem de Oscar’a aday olarak seçilmiÅŸ. Peki sizce neden Türkiye Mustang’i kabul etmedi? Kendimce bu sorunun birkaç cevabı olabileceÄŸini çıkardım. Birincisi, filmin içinde bol bol iktidar karşıtı göndermeler mevcuttu. Ä°kincisi ise Türkiye’nin (hemen hemen doÄŸru olan) genel ahlak tablosunu evrensele yaymak, Türkiye’nin itibarını ciddi ÅŸekilde düÅŸürebilirdi. Hele ki ÅŸu günlerde Türkiye kendi reklamını kendi ülkesine: ‘’Türkiye Gücünü KeÅŸfet’’ sloganıyla yaparken..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

5 kız kardeÅŸin zorla evlendirilmesini konu alan Mustang filminde gördüÄŸüm majör hatalardan biri de etiketleri sökülmüÅŸ (yemeyin bizi) marka kıyafetler kullanılması. Yapmayın allah aÅŸkına, orda gözümüzün içine sokula sokula iki çift Vans ayakkabı duruyordu. Ayrıca Fransa’nın sanata karşı bakışının önemini herkes bilir fakat buna karşılık Fransa’daki kültür bakanlığı bu film için birden fazla mikrofon kullanmayı hiç mi akıl edememiÅŸ? Filmde kızların hepsi bir anda konuÅŸurken ne dediÄŸi belli olmayan sesler duyuluyor fakat buna karşılık hiçbir ÅŸey yapılmamış. Acaba film çekildikten sonra yapımcılardan hiçbiri mi 90 dakikasını ayırıp, biz ne yaptık yahu deyip de filmi tekrar izlememiÅŸ?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sonuç olarak sinema dili olarak çok sorunlu olan fakat bir yandan da bize uyanın artık bakın ülkede neler oluyor belki de ben bu yüzden kaçtım diye düÅŸündürtebilecek cinsten bir film. Peki bu film  neden Oscar’a aday oldu sorusu içimi kemirse de bunun cevabını hiçbir zaman sinematografik nedenlere baÄŸlayamayacağım, üzgünüm ama sanırım bu hep benim için siyasi olarak kalacak.. Ayrıca bazı sitelerde gördüÄŸüm diÄŸer eleÅŸtrilerden biri de, bu kadar baskıcı ve muhafazakar bir ailenin içinde kızlardan en küçüÄŸünün bu kadar isyankar ve dikbaÅŸlı olup da kafasına Ä°stanbul'a kaçmayı planlaması ve bunu baÅŸarmasının pek gerçekçi olmadığını gördüm,yazmış, bennde buna ithafen Youtube'da bununla ilgili(sanırım kız Sudi) bir video gördüm. Videoda 11 yaşında küçük bir kız var ve  ailesi, kızı zorla evlendirmek istiyor, kız da amcasına kaçıyor ve amcası, kızın anne ve babasını polise ihbar ediyor. Bu olayı küçük kız videoya arapça konuÅŸarak anlatıyor.Demek istediÄŸim  bu tür olaylar çok uçuk kaçık olsa bile olabilecek türden konular ki sanırım Deniz Gamze Ergüven'in de anlatmak istediÄŸi ÅŸey de buydu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Son olarak filmle ilgili birkaç yorum daha okumak isterseniz ‘’Joy’’ filminin eleÅŸtirisine de bir göz atın derim. Ä°çinde Mustang’den birkaç parça cümle daha var.

 

 

Her ne kadar filmi övünerek izlesem de maalesef bu seneki Oscar gecesinde ''Yabancı Dilde En Ä°yi'' film kategorisinde kazanacak olan film Son of Saul olur.

OSCAR ADAYLIÄžI:
Yabancı Dilde En İyi Film
 
bottom of page