STEVE JOBS:

 

Teknoloji devi Apple şirketinin kurucusu ve 20. yüzyılın dahi isimlerinden Steve Jobs'ın yaşam öyküsünü Oscar’lı yönetmen Dany Boyle'un yönetmenliğini üstlendiği  ve senaristliğini Oscar Ödüllü Aaron Sorkin yazdığı yeni Steve Jobs filmi izleyenleri kendini sürekli tekrar eden bir film izlettiriyor. Filmde Apple’ın kurucusu Steve Jobs’a Michael Fassbender; Macintosh’un eski pazarlama müdürü Joanna Hoffman’a ise Kate Winslet hayat veriyor. Steve Jobs'un bilge ve bir o kadar da hırslı yönünü izleyeceğimiz film Jobs'ın özel hayatına da el atıyor. Kızı Lisa ile olan ilişkisini gözler önüne seren film Walter Isaacson'ın kitabından uyarlandı. Steve Jobs'ta Michael Fassbender, Kate Winslet, Seth Rogen, Jeff Daniels, John Stee ve Michael Stuhlbarg oynuyor. (Beyazperde)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Şahsen senarist olarak gözümde önemli yer tutan Aaron Sorkin bana bu sefer olmamış dedirtti. Her ne kadar walk and talkın dibine kadar gidilmiş olsa da, karakterlere fazla bağlanamadığımdan olsa gerek bence çok sıkıcı ve durağan bir film ortaya çıkmış. Mesela Aaron Sorkin ve David Fincher'ın işbirliği yaptığı The Social Network'te belli bir tempo vardı ve filmdeki karakterleri ve karakterize olmuş tiplemeleri o kadar özümsemiştim ki filmi tekrar tekrar izleyip konuşmaların altında yatan alt metinleri merak ettiğim için filmi en az 10-15 kez izlemişimdir. Eğer karşılaştırma yapmak gerekirse (çünkü sonuçta The Social Network'de de Steve Jobs'da da teknolojiyle ilgili insanları içine çeken bir devrimi ana noktaya koyuyor.) kesinlikle ve kesinlikle The Social Network'ün Steve Jobs'dan çok daha başarılı bir yapıt olduğunu söyleyebilirim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Steve Jobs'da dikkatimi en çok çeken şey kendini tekrar eden olaylar vardı ve bu durum bir süre sonra can sıkıcı hale gelmeye başlıyordu. Mesela Apple’ın yeni bir ürün çıkaracağı zaman olan konferanslarında izleyicilerin alkış kıyametle Jobs’u ve onun ekibini bekleme sahneleri en az bi 4-5 kez tekrarlanan sahnelerdi. Ve filmin ana konularından biri olan sürekli bitmeyen bir kızına sahip çık bak o da çok çekti annesiyle birlikte parklarda yaşaya yaşaya süründüler, o senin kızın acıtasyonu.. Hani insan Steve Jobs’un bu kadar dahi olmasına mı şaşırsın yoksa hiçbir işi yapmayıp bütün işi o yapıyormuş gibi gösterip sadece orkestrayı yöneten bir şef olduğuna mı sinirlensin.. (Gerçi adamın bu kadar dahi olup da duygusal yönden sanki duyguları alınmış biri gibi haraket etmesi akıllara The Social Network filmindeki Mark Zuchenberg’i getirmiyor değil.) Demek istediğim film çok arada kalmış bir konuyu kimin ağzından anlatalım derdiyle işlenmiş, bu yüzden sadece teknoloji meraklıların ilgisini çekebilecek bir film olmuş.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Zaten Steve Wozniak (Jobs’la birlikte işlerin bir çoğunu o yapan kişi ve Steve Jobs’un en yakın arkadaşı) (senaryoyu yazmadan önce Sorkin'le görüşmüş) fragmanı izledikten sonra biraz abartılı da olsa gerçek Jobs'u hissettiğini söylemiş. Filmin kendisi üzerindeki etkisi hakkında asla konuşmayacağını söylemiş. Nedenini tahmin etmek zor değil, zira filmindeki Steve Jobs karakteri, Jobs filmine göre öyle çok yerin dibine sokulmuş ki resmen adamı sevmemiz için bir neden bırakılmamış (veya filmde adamın zekasından çok insanlara nasıl davrandığıyla ön plana çıktığı için de böyle söylemiş olabilir.)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Filmde Steve Jobs’un eski eşini canlandıran Katherine Waterstone'un babasının da Sam Waterstone olması da bende kıza karşı inanılmaz bir sempatiklik uyandırdı. Zaten filmde Jeff Daniels oynuyordu, e birde senarist Aaron Sorkin olunca bir The Newsroom ekibi geliyor gözümün önüne(evet bunu demezsem olmazdı)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kate Winslet iyi oynamış ama oyunculuklar bence olması gerektiği gibiydi ki Fassbender ‘’12 Yıllık Esaret’’ filminde daha iyi performans sergilediğini düşünüyorum, nedense bu filmde Steve Jobs karakterine Fassbender ile hiç ısınamadım, adamın donuk bakışları, Jobs’u daha az sevilebilir hale getirmiş, zira Ashton Kutcher çok daha sıcak kanlı bir Steve Jobs ortaya koymuştu. Sonuç olarak filmi 10 üzerinden değerlendirmek istesem 6 verirdim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

OSCAR ADAYLIKLARI:

 

En İyi Erkek Oyuncu - Michael Fassbender

   En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu - Kate Winslet

 

En iyi erkek oyuncu kategorisinde Leonardo Dicaprio’nun alacağına inanıyorum. En iyi Yardımcı Kadın Oyuncu Kategorisinde ise ya Kate Winslet alacak ya da Rachael McaAdams Spotlight filmiyle alacak gibi gözüküyor. Gerçi geçtiğimiz BAFTA ödül sezonunda Kate Winslet’in bu kategoride kazandığını söylemek isterim o yüzden Rachael McAdams’ın şansı daha yüksek. Fakat The Hateful Eight'te oynayan Jennifer Jason Leight’in veya The Danish Girl'de oynayan ve bir anda değişen çılgın duygu değişimleriyle öne çıkan Alicia Vikander’in kazanmasını isterdim. Yani sonuç olarak Steve Jobs filmi, 2 adaylığı bulunan bu seneki Oscar töreninden eli boş ayrılacağı gözüküyor.